Bebeklikten çocukluğa uyku süreçleri nasıldır?
Özellikle bebeklik dönemi olmak üzere yaşamımızın büyük bölümünü uyuyarak geçiririz. Yetersiz uyku çocuğun biyo-psiko-sosyal sağlığını, aile-akran-öğretmen ilişkilerini, günlük yaşam aktivitelerini, davranışlarını bütünüyle olumsuz etkileyebilecek bir unsurdur.
Bebeklik Döneminde Uyku (1-12 ay): Bebekler genellikle dört aylıkken 14-15 saat, altı aylıkken 13-14 saat uyurlar. İlk üç aydaki 3-4 saatlik uyku periyotları dört-altı ay arasında 6-8 saate uzayabilir, dokuz aylıkken uykunun %70-80’i geceleri gerçekleşir. Uyku örüntüsünde ise aktif uykunun (REM ) miktarı azalır. Gündüz gece farkı altı hafta ile üç ay arasında gelişir ve gece uyku periyotları artmaya başlar. Sosyal etkileşim ve ilgi bebeğin uyku davranışlarını şekillendirmesinde önemlidir. Bebeklik döneminde uyku zamanına ilişkin yapılan ritüeller ve emzik/battaniye gibi geçiş objeleri bebeğin rahat bir şekilde uykuya başlamasına yardımcı olabilir. 3 aylıktan büyük bebeklerin başparmağı/parmakları/elleriyle oynanmasının, altı aylıktan büyük bebeklerin yumuşak objeler ve kitap okumanın uykuya dalmalarına yardım ettiğini saptamışlardır. Ayrılık anksiyetesi bebeğin yatmak istememesine, yatağa gitmeye karşı direnç göstermesine ve geceleri sorunlu bir şekilde uyanmasına neden olabilir. Bebeğin mizacı, ebeveynin özellikleri, kültürel uygulamalar, stresli yaşam olayları gibi etmenler de bebeğin gece sorunlu şekilde uyanmasına neden olabilir. 6-12 ay arasındaki bebeklerin yaklaşık %25-50’sinin geceleri sorunlu bir şekilde uyandıkları tahmin edilmektedir.
Erken Çocukluk Döneminde Uyku (12-36 ay): Erken çocukluk döneminde 24 saatin yaklaşık yarısı uykuda geçer. Çoğunlukla günde 2 kez 1.5-3.5 saat süren gündüz uykusu görülür. Gelişimsel bazı olaylar uykuyu etkileyebilir; hayal gücü ve fantezilerin gelişmesi gece korkularına yol açabilir. Otonomi ve bağımsızlık yatağa gitmek istememesine, direnç göstermesine neden olabilir. Özellikle 18-24 aylarda doruk noktasına ulaşan ayrılık anksiyetesi sıklıkla gece uyanmalarına neden olabilir. Bu yaş grubunda %25-35 oranında uyku sorunları görülmektedir. Bu dönemde uykuya dalmayla ilgili bozukluklar, yatağa gitmek istememe ve ailelerin bu direnci yönetme biçimiyle ilgili sorunlar görülmektedir.
Okul Öncesi Dönemde Uyku (3-5 yaş): Bu dönemdeki çocuk bir gününün 11-12 saatini uykuda geçirir. Beş yaşındaki çocukların çoğu gündüz uykusunu bırakır. Bu dönemde çocuğun tutarlı yatma ve uyanma zamanının ayarlanmasına gereksinimi vardır. Uyku siklusu 90 dakikadır ve yüksek düzeyde yavaş dalga uykusunun görüldüğü bir uyku örüntüsü vardır. Uykuya dalma güçlükleri ve gece uyanmaları bu dönemde de görülmektedir. Okul öncesi dönemde şiddetli uyku sorunları yaşayan çocuklarda yaralanmaların ve yaralanma eğilimli davranışların daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Okul öncesi dönemdeki çocuklarda uyku-uyanma bozukluklarının, az uyumanın davranış sorunları, zor mizaç, hırçınlık ve uyum güçlükleriyle ilişkili olduğu belirlenmiştir. Uyku alışkanlıkları ve uyku sorunları ile anne-baba tutumları arasında ilişki bulunmaktadır. Ev kadınlığını reddetme tutumu, geçimsizlik tutumu ve disiplin tutumu çocuklarda uyku sorunları görülmesine yol açmaktadır.
Okul Döneminde Uyku (6-12 yaş): Bu dönemdeki çocukların çoğu 10-11 saat uyur. İlkokul çocuklarında gündüz uykulu görülme durumu uyku sorunlarının varlığını gösteren önemli bir belirtidir. Okul dönemi çocukluğu olumlu sağlık davranışlarının ve sağlıklı uyku alışkanlıklarının geliştiği bir dönemdir. Okul dönemindeki çocuklar özellikle yatağa gitmek istememekte, direnç göstermektedirler. Anne-babalar çoğunlukla okul dönemindeki çocuklara yatma zamanı geldiğini hatırlatmakta ve sabah uyandırmaktadırlar. Yapılan bir çalışmada okul çocuklarının %27.1’inin ortalama 20 dakika içinde uykuya daldığı, %48’inin yatma zamanı nedeniyle anne-babasıyla çatışma yaşadığı, %58.8’inin yatağa gitmekte zorlandığı saptanmıştır. Okul çocuklarının %39.2’si haftada 2-4 kez çok az uyduğunu, %48.7’si sabahları berbat bir halde uyandığını belirtmiştir. Çocuklarda bir saat az uyumanın dikkat ve uyanıklığı olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Okul dönemindeki çocuklarda uykuya dalma güçlüğü, karanlıkta uyumaktan korkma, uykuda konuşma, huzursuz uyku, uykuda diş gıcırdatma ve gündüz uykusuzluk görüldüğünü belirtmiştir.
Ergenlik Döneminde Uyku (13-18 yaş): Ergenlik döneminde en iyi uyku süresi dokuz saattir. Ergenlerdeki uyku sorunları okulun erken saatlerde başlaması, okul dışı aktiviteler, hafta içi-hafta sonu kişisel zaman planlarındaki değişiklikler, ailesel ve psikolojik faktörler ve hormonal değişikliklerden etkilenmektedir. Ergenler televizyon seyretmek, ödev yapmak, sosyal etkinlikler, okuldan sonra bir işte çalışmak gibi nedenlerle daha geç yatabilmektedir. Amerika’da dokuz ve 12. sınıftaki öğrencilerin %13’ü yatma saatlerinin ödevlerinden etkilendiğini belirtmişlerdir. Ergenlik döneminde yatma zamanına anne-baba müdahalesi daha az olmakta, çoğunlukla ergen kendisi uykusu geldiği zaman yatmaktadır. Ergenlerin yatma saatlerini etkileyen önemli bir unsurda sosyal aktiviteleridir. Akran gruplarıyla birlikte olma, sosyal aktivitelere katılma ergenin geç saatte yatmasına neden olabilmektedir. National Sleep Foundation raporuna göre 11-17 yaşları arasındaki ergenlerin %45’inin sekiz saatten daha az uyuduğu, %28’inin okulda haftada en az bir kez uyuyakaldığı, %14’ünün uyanamadığı için okula geç kaldığı saptanmıştır. Wolfson ve Carskadon 13-19 yaşlar arasındaki ergenlerde gündüz uykusuzluğun depresif duygu durumu, uyku-uyanma davranışı sorunlarıyla ilişkili olduğunu belirtmişlerdir.
Yıldırım Sarı, H. (2012). Çocuklarda Uyku. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi 28 (1) : 81-90.